Cimcime kralın karındaşı Findicak kralın elinden Saruhanoğlu beylerinden DEMİROĞLU KARA MUSTAFA BEY tarafından fethedilmistir. Babamım babası dedemin dedesinin altıncı dedemin dedesi Kara Mustafa beyin kardeşidir. Bu Demirci şehrine o Kara Mustafa bey fethetmekle ölümle ayrılmış, ocaklarımızdan olmakla Demirci altı derler amma, geçen zaman ile Saruhanlı Devleti yıkılıp Osmanlı Devleti'nin padişahlarından 2. Bayezıd-ı Veliye’ye tabi olunca bu Demirci kalesinin eşkiyalar zapdetmesin diye yıkmışlar hala binaların kalıntıları bulunmaktadır. Tamir ile kullanılabilir bir hal alacaktır ve şehir Saruhan sancağı hudududur ve 50 akçe vergisi vardır. Nahiyesi 150 parça köyüdür ve Ayşe Sultanın hassi beyleridir.ve şeyhülislam vekili ve kethüdası ve serdarı vardır. Ve şehir yedi tepe ve dereli yere kurulmuş ve tek katli evlerden müteşekkildir.18 mahallesi vardır.Ve 3060 toprak örtülü Türkistan evleridir. Ve duvarları bastan basa kerpiçle yapılmıştır 42 adet cami ve mescidi vardır.
En eski Saruhanoğlu camiidir.ve Kara Mustafa bey yaptırmıştır. Cemaati çoktur ve kapısının üzerinde tarihi budur: “ÖMRÜ HAZA EL CAMI EL SULTAN EL MUAZZAM ZILLULLAH FIL ALEM SAHIBI HAYRAT VEL HASENAT YAKUP IBNI DELETHAN IBNI SARHAN BI EYYI SENE ASR SEMANEMIE” . Ve bu caminin sağında camiye bitişik uçurumun basında Kutb-ul Aktap Hasan efendi bir kagir türbede metfundur ve caminin bir ince baştanbaşa kırmızı tuğla minaresi vardır. Çarsı içinde Hacı Hasan Camii ve Arap Efendi Camii ve Sinan Efendi Camii ve Hacı Ağa Camii ve yine çarsı içinde Sulamış Camii kiremit ile örtülüdür. Ve cemaati çoktur ve Kiran Camii Sinan Efendi Camii ve Hacı Ağa Camii ve Arap Efendi Camii bu camilerden başka 42’ye tamamlanıncaya kadar mescit vardır ama bu Demirci şehrinde asla kursun örtülü imaret yoktur. 2 hamamı vardır; biri eski diğeri yeni hamam ve bu şehirde 5 tane tuğla diğerleri tahta minarelerdir. Ama hepsi süslü ve sanatkaranedir ve 2 tekkesi vardır.Biri Hacı Baba Sultan Tekkesi kagir yüksek kubbesi vardır. İçinde BALZAD HACI BABA medfundur. Ayin ve çilehane halinde locaları, meydan ve sofaları ve mutfağında yemekleri vardır. Bektaşi fukaraları ile dopdolu idi ....
Köprülüzade Ahmet Paşanın emri ile tekkeye medrese edip dört taraftan hocalar gelince Allah’ın vakfını berbat etmişler ve berakat-i halili uçurmuşlar ve şehirde 4 medrese daha vardır. 7 ticaret hani ve misafirhaneleri vardır ve 10 anaokulu vardır. Ve 17 kaynaktan gelen çeşmeleri vardır. 200 dükkanı olup kapalı çarsı yoktur. Ve şehirde haftada bir Pazar kurulup çok insan gelip her türlü eşya satılmaktadır. Ve dere tepeli ve yüksek yerler olmakla suyu ve havası güzeldir. Ve her sokak başında insana can veren çeşmeleri mevcuttur. Zira her yokuş basındaki mahallelerin birer suyu vardır. Onun için bu şehir mamurdur. Halkı dik baslı(esirra) olduklarından hakimlerine zulmettirmemişlerdir. Ama misafirperverdir. Ticaret ile geçinirler. Hepsinin kazançları ikişer saat mesafedeki bağlardır. Üzüm ve inciri meşhurdur, onları geliri ile geçinirler.
AFYON KARAHİSAR VE TAVŞANLI’dan katırlarla buğday getirip üzüm kurusu ile değişirler ve sokakları iniş çıkışlı olduğundan kaldırım tasları ile döşelidir. Çarşı şehre göre küçüktür, halkı ekseriye ferace giyerler. Askerlere kız vermezler ve askerlerden kız almazlar. Yeniçeri ve sipahilerden kız istemeyeceklerine dair söz alırlar, aksi halde şehirden sürgün ederler. Ve külah ve kavuk üzerine Muhammedi sarigi sararlar ve kadınları siyah ferace ve çizme giyip edepli geçerler ama çocuklarına terbiye etmezler, hepsi karga kuşu beslerler, ana ve babaları çocukları kaçmasın diye disiplinli terbiye tatbik etmezler kimse evladını hizmetkarlığa vermez, ağır bir şey sayarlar ama gayet güzel delikanlıları vardır. Yolları dar ve iniş yokuş olduğundan araplar şehre giremez. Alaca kilimi meşhurdur. Velhasıl bu şehir her türlü eşkiyalıktan uzak mamur bir şehirdir .